tasarruf etmek

"tasarruf etmek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 14 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	tasarruf etmek	economize f.
They decided to economize by cooking meals at home. Evde yemek pişirerek tasarruf etmeye karar verdiler. More Sentences
2	Genel	tasarruf etmek	save on f.
I'm looking for ways to save on electricity. Elektrikten tasarruf etmenin yollarını arıyorum. More Sentences
3	Genel	tasarruf etmek	save f.
Around 20% of production could be saved simply by using energy-saving windows. Sadece enerji tasarruflu pencereler kullanılarak üretimin yaklaşık %20'sinden tasarruf edilebilir. More Sentences
4	Genel	tasarruf etmek	cut back f.
It seems to be a waste of resources when the industry should be using it to cut back. Sektörün bunu tasarruf etmek için kullanması gerekirken kaynak israfı gibi görünüyor. More Sentences
5	Genel	tasarruf etmek	save money f.
The sole purpose of the sectoral reforms is to save money. Sektörel reformların tek amacı tasarruf etmektir. More Sentences
6	Genel	tasarruf etmek	conserve f.
How much more can we conserve? Daha ne kadar tasarruf edebiliriz? More Sentences
7	Genel	tasarruf etmek	appropriate f.
8	Genel	tasarruf etmek	economise f.
9	Genel	tasarruf etmek	dispose f.
10	Genel	tasarruf etmek	get ahead f.
Trade/Economic
11	Ticaret/Ekonomi	tasarruf etmek	retrench f.
12	Ticaret/Ekonomi	tasarruf etmek	economise f.
13	Ticaret/Ekonomi	tasarruf etmek	economize f.
Law
14	Hukuk	tasarruf etmek	dispose f.

"tasarruf etmek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 12 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	zamandan tasarruf etmek	save time f.
But to save time and then not use it for parliamentary business is wrong. Ancak zamandan tasarruf etmek ve bunu parlamento çalışmaları için kullanmamak yanlıştır. More Sentences
Phrasals
2	Öbek Fiiller	(bir şeyden) tasarruf etmek	economize on (something) f.
Let's economize on time. Zamandan tasarruf edelim. More Sentences
General
3	Genel	yakıttan tasarruf etmek için arabayı yavaş kullanma	hypermiling i.
4	Genel	yakıttan tasarruf etmek için arabayı yavaş kullanma	hyper-miling i.
5	Genel	enerjiden tasarruf etmek	save on energy f.
Phrasals
6	Öbek Fiiller	(bir şeyden belli bir miktar) tasarruf etmek	save (an amount of) (money) on (something) f.
7	Öbek Fiiller	bir şeyden (belli bir miktar) tasarruf etmek	save (money) on something f.
Idioms
8	Deyim	epeyce bir miktar tasarruf etmek	save a bundle on something f.
9	Deyim	epeyce bir miktar tasarruf etmek	save a bundle f.
10	Deyim	zamandan kazanmak/tasarruf etmek adına/için	in the interest of saving time expr.
Speaking
11	Konuşma	yol parasından tasarruf etmek için eve yürüyerek gider	he walks home to save carfare expr.
Law
12	Hukuk	(bir şeyin) tasarruf yetkisini birine iade etmek	repossess f.